ÖLMEDEN ÖNCE ÖLMEK
12:23
Ölüm.. Hepimizi korkutan, üzen ve
hatta üzerinde düşünmeyi hiç istemediğimiz fakat yemek yemek, uyumak kadar doğal
hayatın en önemli döngüsüdür. Yazıya başlamadan önce şunu bir hatırlayalım bu
gezegenden hiçbirimiz canlı çıkamayacağız.
“Bir haylidir can çekiştin, ama hala perde arkasındasın. Çünkü bir türlü
ölmedin; halbuki ölüm asıldı. Ölmedikçe can çekişmen sona ermez. Merdiven
tamamlanmadıkça, dama çıkamazsın. Yüz ayak merdivenin iki ayağı noksan olsa da
dama çıkmak isteyen çıkamaz. Bu gemi yükünden artık o son batmanı da yüklenmezse
batmaz. Son yüklenen yükü asıl bil, ne iş yaparsa o yapar. Vesvese ve azgınlık
gemisini o batırır. Akıl gemisi battı mı insan bu gök kubbeye güneş kesilir.
Ölmediğin için can çekişmen uzadı. Ey Tıraz mumu sabahleyin sön öl. Yıldızlarımız
gizlenmedikçe can güneşi, bil ki gizlidir. Topuzu kendine vur da benliğini
darmadağın et. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer. Bende, benim
hareketlerimde gördüğün benlik, senin benliğinin aksidir. Sen kendi kendine
topuz vurmadasın. Benim suretimde kendi aksini görmüş kendinle boğazlaşmak için
coşmuş köpürmüşsün. Hani o aslan da kuyuda kendi aksini görmüştü de düşmanı
sanıp saldırmıştı ya onun gibi işte. Ey akıllı fikirli er, sevgiliyi perdesiz
görmek istiyorsan ölümü seç, o perdeyi yırt. Fakat ölür mezara gidersin hani o
ölümü değil. Sen değiştiren nura götüren ölümü seç.
Alemde bulunan kadın erkek.. Herkes her an can vermede ölmededir. Sözlerini
de ölüm zamanın babanın oğula vasiyeti say da ibret al, acın. Bu suretle de
buğuz, haset ve kin, kökünden silinip çıksın. Yakınlarına onlar ölünce nasıl
yüreğin yanarsa o çeşit bak. Gelecek şey gelmiştir. Onları ölmüş say, sevdiğini
ölüyor, ölmüş onu kaybetmişsin bil. “
“Mesnevi 6. Cilt.,”
Efsaneye göre, kuşların hükümdarı olan, her şeyi bilen Simurg, doğuda Zümrüd-ü
Anka, Batı’da Phoenix olarak bilinir. Kaf Dağı’nın tepesinde, bilgi ağacında
yaşar, öleceğini hissettiği zaman ağaç dallarına yuvasını yapar, Güneş dalları
yaktığında da dallarla birlikte yanar ve her seferinde küllerinden yeniden doğar.
Ölümün karşısında ne kadar çaresiz olduğunu net kavrıyor insanoğlu. Belki
de sadece onun karşısında bu kadar net anlaşılıyor elimizden bir şey gelmeyeceği.
Peki ya Rumi’nin dediği gibi fiziksel ölümden önce ölsek ve tüm bu acılardan,
kavgalardan, kötülükten kurtulsak. Bu satırlar bana her seferinde Matrix’deki
Smith ve Neo’nun bitmek bilmez savaşını hatırlatıyor. Neo güçlendikçe Smith de
çoğalıyordu. Ajanlar ne kadar çoğalırsa çoğalsın aynı oranda onları yenecek
güce sahibiz.
Game of Thrones fanları bilirler Arya Stark bir prenses olmasına rağmen
Braavis’e giderek seçimini yapmış ve bir savaşçı olarak eğitimine “İsmi olmayan
bir kız” olarak devam etmiştir. Varlıktan hiçliğe giden yolda, her şeyini teslim
etmek, görmeyen gözlerle görmenin tek yoludur.
Nefis, ego, içimizdeki karanlık tarafımız, kusurlarımız öldürülmeyi
beklerken benliğimiz de yeniden doğmayı o denli ümit ediyor. Benlikten kurtulup
nefsi öldürebildiğimizde ve bir hiç olduğumuzu kavradığımızda işte o an Simurg
gibi küllerimizden yeniden doğacağız.
Tüm güzel ruhlara ölmeden önce ölmeyi diliyorum. Sevgi ve aşkla kalın. Valar
Morghulis!
0 yorum